İstanbul’un Avcılar ilçesinde bu gece, saat 20.31’de, 2.5 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin ardından Jeoloji Yüksek Mühendisi Osman Kendir, açıklamalarda bulunarak bu tür küçük sarsıntıların bile büyük bir uyarı niteliği taşıdığını belirtti. Kendir, depremlerin meydana geldiği bölgenin ve fay hatlarının karmaşık yapısını gözler önüne sererken, Marmara bölgesinde yaşanabilecek büyük bir depreme dair önemli hatırlatmalar yaptı.
Kendir, Avcılar’daki küçük depremi açıklarken, Marmara Denizi’ndeki sarsıntıların her zaman ciddi sonuçlar doğurabilecek potansiyel taşıdığını söyledi. Özellikle bu tür yerel deprem olaylarının, ana fay hattı ile doğrudan ilişkilendirilmemesinin, başka yapısal özellikleri olan tali fay hatlarının etkisiyle gelişebileceğini ifade etti. “Fay hatları sadece haritalarda görünen çizgilerden ibaret değildir, oldukça karmaşık yapılarla şekillenir. Ana faylar dışında da yerel faylar ve yapısal kırılmalar oluşabilir,” diyen Kendir, bu tür yapısal değişimlerin genellikle görünmez olduğuna, ancak potansiyel tehlikeler oluşturduğuna dikkat çekti.
Marmara’daki Depremler ve 17 Ağustos’un Bilinmeyen Yönleri
Osman Kendir, açıklamalarını daha da derinleştirerek, Avcılar’daki sarsıntının 17 Ağustos 1999 depremi ile doğrudan ilişkili olabileceğini vurguladı. “Avcılar’daki yıkım, 17 Ağustos depreminin bilinmeyen yönlerinden biridir,” diyen Kendir, bu tür yerel yıkımların sadece ana fay hattı üzerinde değil, tali fay hatları boyunca da meydana gelebileceğini belirtti. Bunun yanı sıra, bazı yapılar hasar görmeden kalırken, diğerlerinin tamamen yıkıldığını söyledi. Kendir, bu durumun fay hatlarının dinamikleri ve yerel gerilmelerle ilgili daha fazla bilgiye ihtiyaç duyulduğunu ortaya koydu.
Kendir, Marmara Denizi’ndeki kuzey kolunun her iki ucunda meydana gelen küçük sarsıntıların, büyük bir depremin habercisi olabileceğine de dikkat çekti. “Her zaman daha dikkatli olmalıyız, bu küçük depremler her an büyük bir felaketin habercisi olabilir,” dedi.
Deprem Gerçeği ve Hazırlık Uyarısı
Osman Kendir, Türkiye’nin deprem gerçeğini göz ardı etmemek gerektiğini vurgulayarak, yerel yönetimlere ve ilgili kurumlara seslendi. “Deprem gerçeğini görmezden gelmeyin. Aynı işlemleri tekrar tekrar yaparak farklı sonuçlar beklemekten vazgeçin. Plan, plan, plan! Marmara depremi, belki bugün de olabilir, belki 25 yıl daha bekleyebiliriz. Ama bu süre zarfında ne yapacağımızı bilmeliyiz,” diyerek, deprem hazırlığının önemini bir kez daha hatırlattı. Kendir, 17 Ağustos’tan sonra geçen 25 yılın boşa geçirilmemesi gerektiğini belirtti ve gelecekteki risklere karşı daha somut adımlar atılmasını istedi.
Deprem Hazırlık Planlarının Önemi
Kendir, deprem hazırlığının bir parçası olarak, şu önerileri sıraladı:
- Deprem Master Planı: Her bölgede uygulanabilir bir ana planın oluşturulması.
- Çevre Düzeni Planı: Deprem bilinciyle yapılacak çevre düzenlemeleri.
- Mikrobölgeleme Çalışmaları: Bölgedeki yerel yapıları ve zeminleri dikkate alarak yapılan jeolojik etütler.
- İmar Planları: Uzmanlar tarafından projelendirilmiş ve denetlenmiş yapılar.
- Eğitim ve Bilinçlendirme: Deprem bilinci oluşturacak geniş çaplı eğitim programları.
Osman Kendir, bu önlemlerin sadece binalar için değil, aynı zamanda şehir planlaması için de geçerli olduğunu belirtti. Yalova’daki yanlış yer seçimlerinin örneğini vererek, tarım arazilerine bina yapılmasının yanlış olduğunu vurguladı. “Bilimsellikten uzak çıkmaz sokaklara giriyoruz. Kat aşağı, kat yukarı diye gidiyoruz. Bu da bizi doğru şehir planlamasından uzaklaştırıyor,” diye ekledi.
Geleceği Hazırlamak İçin Adımlar Atılmalı
Sonuç olarak, Osman Kendir’in uyarıları, sadece Avcılar’daki küçük depremler değil, Marmara bölgesindeki büyük deprem riski üzerine de önemli bir farkındalık yaratmaktadır. Gelecekteki olası bir büyük deprem için hazırlıklı olmak adına, deprem master planları oluşturulmalı, şehirler doğru bir şekilde planlanmalı ve yapılaşma süreçleri uzman denetimlerine tabi tutulmalıdır. Kendir, bu noktada sadece binaların değil, şehirlerin de doğru bir şekilde inşa edilmesi gerektiğinin altını çiziyor. “Planlamayı doğru yapalım, bir 25 yıl daha boşa geçirmeyelim,” diyerek sözlerini sonlandırdı.