Dün gece sayın Halil Umut Meler’e yapılan saldırı ve benzerleri yalnızca hakemlere değil, aynı zamanda toplumun huzuruna, nezâkete, zerâfete, insanlığa atılmış dinamit gibidir.
Doktorlara, hemşirelere ve nice masum insanlara yönelen böyle vandallıklıklar; sürekli gerginlik, sürekli ayrıştırma, sürekli ötekileştirmelerle itibarsızlaştırma, aşağılama, iftira ve yalana başvurma üslûbu gibi kademe kademe bulaşıcı hastalık olarak heryere yayılıyor.
Her insan, hangi mevkide olursa olsun yaptığı veya yapmadığının / söylediği veya söylemediğinin eleştirilmesine tahâmmül etmelidir. Hangi mevkide olursa olsun hiç kimse kendisini, hesap vermez, hesap sorulamaz mertebesinde görmemelidir.
Bugün hayatımızın her alanında, tenceremizde yaşadığımız sorunları bile zincirleme tetikleyen etki işte bu düşüncesizlik, bu vandallıktır.
Unutmamalıyız ki nezâket hepimize her yerde lazımdır. Bu ister sporda olsun ister sanatta ister siyâsette her yerde. Ve unutmamalıyız ki kimse kimsenin tebaası değildir, marabası değildir, kölesi hiç değildir…