Ekonomik krizin derinleştiği son 2 yılda 15 yaş ve altı çocuk intiharları yüzde 40 arttı! CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan, İstanbul’da Marmaray Yenikapı İstasyonu’nda trenin önüne atlayarak intihar eden çocuğun son yıllarda artan çocuk intiharlarının son halkası olduğuna dikkati çekerek, Türkiye’de son 20 yılda 15 yaşından küçük 1.673 çocuğun çeşitli nedenlerle yaşamına son verdiğini açıkladı.
YOLUN SONU KARANLIK
Çocuk intiharlarında yaşanan artışın, toplumdaki herkesi derinden etkileyen bir sorun haline geldiğini vurgulayan CHP’li Becan, “Gelişmekte olan bir ülke olmamızın yanı sıra, son yıllarda etkisini giderek ağırlaştıran ekonomik zorluklar, eğitim sisteminin içinin boşaltılması, akran zorbalığı ve toplumsal baskıyla oluşan sosyal izolasyon, hayatın her alanında baskın hale gelen fırsat eşitsizliğinin yanı sıra yasal düzenlemelerle normalleştirilmeye çalışılan aile şiddet ve çocuk istismarı bu hassas yaş gruplarında büyük bir tehlike oluşturuyor. Önlem alınmaz ve sosyal devletin gerekleri yerine getirilmezse bu gidişin sonu ülkemiz için daha karanlık günlerin habercisidir” dedi.
TABLO KORKUTUCU
Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarında yaşanan intihar vakalarında yüzde 53 artış olduğunu kaydeden CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan, 2003 yılı resmi verilerine göre 2.705 olan intihar sayısının 2022’de 4.146’ya çıktığını ve 2003-2022 yılları arasında toplam 63 bin 244 kişinin yaşamına son verdiğini söyledi. CHPli Becan, “Bu verilere göre son 20 yılda her hafta 61 kişi intihar ederek yaşamına son vermiş. Çok ciddi bir toplumsal sorunla karşı karşıyayız. Bu tür yüksek intihar oranları, birçok derin ve karmaşık sosyal, psikolojik ve ekonomik sorunun bir sonucu olabilir ve önemli tedbirler almayı gerektirir” dedi.
ÇOCUK İNTİHARLARI KAYGI VERİCİ BİÇİMDE ARTIYOR
TÜİK tarafından geçtiğimiz günlerde açıklanan intihar verilerinin çok önemli başka bir soruna da işaret ettiğini vurgulayan CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan, 2003-2022 yılları arasında 15 yaşından küçük 1.673 çocuğun yaşamına son verdiğini açıkladı.
15 yaşından küçük çocuk intiharlarının toplam intiharlar içindeki oranının korkutucu biçimde yüksek olduğunu vurgulayan Tahsin Becan, “İntihar eden her 33 kişiden 1’inin 15 yaşından küçük olması çocukların maruz kaldığı olumsuz etkilerin, stresin, baskının, travmaların veya psikososyal sorunların arttığını gösteriyor” dedi.
KIZ ÇOCUKLARI ARASINDA İNTİHAR DAHA YAYGIN
Çocuklar arasında yaygınlaşan intihar verileri özellikle kız çocuklarının intihar ettiği gerçeğini de ortaya koyuyor. Becan’a göre Türkiye’de son 20 yılda yaşanan 1.673 çocuk intiharının yüzde 53’ünde yaşamına son verenler kız çocuklarıydı.
AYRIMCILIK VE BASKI İNTİHARLARI ARTIRIYOR
İntihar ederek yaşamına son veren 890 kız çocuğu olmasının dikkate alınması gerektiğini kaydeden CHP’li Becan, “Kız çocukları ne yazık ki giderek artan psikososyal ve sosyal etkilere maruz kalıyor. Yaşamlarının çeşitli evrelerinde maruz kaldıkları cinsiyet temelli baskılar, eşitsizlikler, şiddet ve cinsel istismar gibi faktörler onları hayattan kopartıyor. Bu ölümler birer istatistik değil, kaybolup giden yaşamları gösteriyor. Hal böyleyken, Türkiye’de okulları kız-erkek diye ayırmak için siyaset geliştirmek, cinsiyet temelli baskıyı artırmak, daha çocukluktan başlayarak kadınları dar bir sosyal çevreye hapsetmeye çalışmak yeni intiharlara davetiye çıkartır” şeklinde konuştu.
EKONOMİK NEDENLER VE SOSYAL DIŞLANMA ÖNE ÇIKIYOR
Ekonomik krizin etkilerinin de bu ürkütücü tabloyu durumu daha da karmaşık hale getirdiğini vurgulayan CHP’li Becan, buhranın derinleştiği son 2 senede intihar eden çocuk sayısında yüzde 40’lık artış yaşandığını belirtti. 2020’de kayıtlara 58 olarak geçen çocuk intiharı sayısı 2022’de 81’e fırladı.
BASKICI SİSTEMİN DE PAYI VAR
Öte taraftan rejim değişikliğinin yaşandığı ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçildiği 2017 yılından sonra intihar eden çocuk sayısı kayıtlara 347 olarak yansıdı. 2017-2022 döneminde çocuk intiharlarında yüzde 22 artış yaşandığına dikkati çeken Becan, “Krizin derinleşmesiyle birlikte, ailelerin ekonomik zorluklarla mücadele ettiği bir dönemde zaten çocuklarımızın dayanma güçleri de zorlanırken bir de siyasi söylemi sertleştirmek ve toplumu ayrıştırmak, baskıyı hayatın her alanına yaymaya çalışmak çocuklarımızın ruh sağlığını olumsuz etkiliyor. Oysa siyasetçilerin öncelikli görevi çocuklarımızın ruh sağlığına gereken özeni göstermek ve onları desteklemek olmalıdır” dedi.