Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun Change.org sitesinde yayınladığı açıklama ise şöyle:
Ensar Vakfı’nın adı, Karaman’daki çocuk istismarı rezaletinin ortaya dökülmesi ve sonrasında yaşananlardan sonra, bu toplumun beynine hiç çıkmamacasına kazınmıştır. Olayın tek sorumlusu (!) olarak yargılanan öğretmen, rekor bir hızla, tek oturumda, 508 yıl gibi yine rekor bir ceza almış, Ensar Vakfı ve diğer tüm yetkili kişi ve kurumlar ise olayın dışında tutulmuşlardır. Bu olayın sorumluları, kamunun vicdanında asla “ak”lanmamışlardır.
Olayın yaşandığı 2013-2014’te, ilgili yurtlar boşaltılmış, ancak olayın faili öğretmen Muharrem Büyüktürk hakkında o dönemde hiçbir adli işlem yapılmamıştır. Bu öğretmen becayiş (karşılıklı yer değiştirme) yöntemiyle Karaman Ayrancı ilçesine gönderilmiş, altı ay sonra da geri gelmiştir. Bu da kollandığının apaçık göstergesidir.
Bu rezaletin dumanı henüz tüterken, Ensar Vakfı, bu kez de Malatya ve Manisa’da yaz okulları açmaya kalkıyor. Duyuruyu yaptıkları panoda okulun ilk ve ortaöğretim çocuklarına yönelik olduğu, programda ise Kuran okuma, temel dini bilgiler, değerler eğitimi’nin (?) yanı sıra, geziler, piknikler, spor etkinlikleri olacağı belirtilmiş.
Burada sorulması gereken pek çok soru var. Öncelikle, tüzel kişiliklerin ve şahısların ilk ve ortaokul düzeyinde bu türden yurt ve evler açmaları yasal açıdan mümkün değilken bu nasıl gerçekleşebiliyor?
Bu vakfın kaç şubesi denetlenmiştir? Yasa dışı olan bu yurt ve evlerin sayısı kaçtır? Kaydı var mıdır? Denetime tabi tutulmuş mudur?
Bu vakfın yaz okulu açabilmesinin yasal dayanağı var mıdır? Gerekli izinler alınmış mıdır? Bu yaz okulları yatılı mı olacaktır? Buralarda verilecek eğitimin içeriği denetlenmiş midir? Milli Eğitim Temel Yasası’na uygun mudur? Burada görevlendirilecek öğretmenler Milli Eğitim Bakanlığı personeli midir? Geçmişte cinsel istismara, pedofili vakasına karışıp karışmadıklarına bakılmış mıdır?
Tüm bu sorular yanıtlanmadan,kamuoyunda büyük kızgınlık uyandıran ve vicdanları derinden yaralayan bir olayın baş sorumlularından olan bir kurumun nasıl olup da “yaz okulu” açma cüreti gösterebildiğini ve “tepkilere rağmen açacağı” açıklamasını yapabildiğini anlamak mümkün değildir.
Biz aşağıda imzası olanlar, aydınlık bir geleceğin, ancak lâik bir eğitimin aydınlığında mümkün olabileceğinin bilincindeyiz. Denetimden uzak, yasa dışı yurtları, evleriyle ülkeyi örümcek ağı misali sarmakta olan bu şaibeli kurumun hiçbir yerde yaz okulu açmasını istemiyoruz.Çocuklarımızı,yazlarını kışa çevirecek bu karanlık vakfa asla emanet etmeyeceğiz