Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, uluslararası diplomasi ve ekonomi alanında önemli mesajlar verdi. Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliğinden, yerli otomotiv sektörüne, Asya-Pasifik bölgesindeki iş birliklerinden, Rusya-Ukrayna savaşına kadar geniş bir yelpazede değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, Türkiye’nin küresel sahnedeki rolüne vurgu yaptı.
Türkiye, Avrupa’nın Kurtuluş Anahtarı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Birliği’nin içinde bulunduğu çıkmazdan ancak Türkiye’nin tam üyeliğiyle kurtulabileceğini belirtti. Türkiye’nin ekonomik gücü, jeopolitik konumu ve üretim kapasitesinin Avrupa için vazgeçilmez olduğuna dikkat çeken Erdoğan, AB’nin gelecekte sürdürülebilir bir büyüme yakalayabilmesi için Türkiye ile tam üyelik sürecini hızlandırması gerektiğini ifade etti.
Son yıllarda Avrupa’da ekonomik durgunluk, enerji krizi ve göç gibi ciddi sorunlarla karşılaşıldığını belirten Erdoğan, “Avrupa’ya can suyu verecek olan Türkiye’dir. Avrupa Birliği’nin bizimle tam üyelik sürecini tamamlaması, onların geleceği açısından kritik bir adımdır” dedi.
Türkiye’nin Avrupa ile olan ticari ilişkileri göz önüne alındığında, Gümrük Birliği anlaşmasının modernize edilmesi ve vize serbestisi gibi konuların da AB tarafından daha olumlu bir şekilde ele alınması gerektiğini vurguladı.
Türkiye’ye Yatırım Akını: TOGG ve Çinli Devlerin Hamleleri
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yerli otomobili TOGG’un gelişimiyle ilgili de önemli bilgiler verdi. Yaz aylarında TOGG’un sedan modelinin piyasaya sürüleceğini belirten Erdoğan, otomotiv sektöründe Türkiye’nin öncü bir üretim merkezi haline geldiğini söyledi.
Ayrıca, Çin merkezli otomobil üreticisi BYD’nin Türkiye’de 1 milyar dolarlık yatırımla fabrika kurma çalışmalarında önemli bir mesafe kat edildiğini duyurdu. Bunun yanı sıra bir başka Çin firmasının da Samsun’da yatırımlara başladığını aktardı. Türkiye’nin otomotiv ve teknoloji alanında küresel yatırımcılar için cazip bir merkez haline geldiğini ifade eden Erdoğan, bu gelişmelerin Türkiye’nin üretim kapasitesini artıracağını ve istihdama büyük katkı sağlayacağını vurguladı.
Bu yatırımların, Türkiye’nin ekonomik büyümesine ivme kazandıracağını belirten Erdoğan, “Sanayi üretimimiz ve ihracatımız hız kesmeden artmaya devam edecek. Türkiye, sadece Avrupa için değil, dünya ekonomisi için de kritik bir üretim ve lojistik üssü konumunda” dedi.
Malezya, Endonezya ve Pakistan ile Güçlü İş Birlikleri
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yakın zamanda gerçekleştirilen Malezya, Endonezya ve Pakistan ziyaretlerinin son derece verimli geçtiğini ifade etti. Yaklaşık 650 milyon nüfusa sahip bu üç ülke ile yapılan görüşmelerin sonucunda, 48 anlaşmaya imza atıldığını belirtti.
Bu anlaşmaların ekonomik, ticari, savunma sanayii ve kültürel alanlarda iş birliğini güçlendireceğini dile getiren Erdoğan, Türkiye’nin Asya-Pasifik bölgesinde etkisini artırmaya devam ettiğini söyledi.
Özellikle savunma sanayii alanında yapılan anlaşmaların, Türkiye’nin bu alandaki ihracatına katkı sağlayacağını belirten Cumhurbaşkanı, “Türkiye olarak, dost ve kardeş ülkelerle iş birliğimizi her geçen gün daha da güçlendiriyoruz. Hem ekonomik kalkınma hem de güvenlik konularında ortak adımlar atıyoruz” dedi.
Rusya-Ukrayna Savaşı: İstanbul Süreci Tek Çözüm Yolu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya-Ukrayna savaşına dair de önemli mesajlar verdi. Türkiye’nin barışın sağlanması adına kritik bir rol oynadığını belirten Erdoğan, İstanbul’da gerçekleştirilen müzakere sürecinin savaşın sona erdirilmesi açısından en etkili girişim olduğunu hatırlattı.
Bugüne kadar yapılan diğer müzakerelerde Rusya’nın dışlandığını ve bu yüzden bir sonuç alınamadığını ifade eden Erdoğan, “Karşılıklı müzakerelerle bu savaş sona erdirilmelidir. Her ülkeye ağır bedeller ödeten bu savaşın artık son bulmasını istiyoruz” dedi.
Türkiye’nin hem Rusya hem de Ukrayna ile yakın ilişkiler içinde olduğunu ve taraflar arasında bir denge politikası yürüttüğünü vurgulayan Erdoğan, savaşın diplomatik yollarla çözüme kavuşturulması için Türkiye’nin çabalarını sürdüreceğini ifade etti.
Türkiye’nin Küresel Liderlik Vizyonu
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamalar, Türkiye’nin küresel arenada güçlü bir aktör olarak konumlandığını bir kez daha gözler önüne serdi. Avrupa Birliği ile ilişkilerden otomotiv sektöründeki yatırımlara, Asya-Pasifik ülkeleriyle iş birliklerinden savaş diplomasi sürecine kadar geniş bir alanda Türkiye’nin öncü rol oynadığı görülüyor.
Türkiye’nin ekonomik büyümesini sürdürmesi, yerli ve yabancı yatırımları artırması ve uluslararası diplomasi sahnesinde aktif bir tutum sergilemesi, ülkenin gelecekteki gücünü daha da pekiştirecek gibi görünüyor.