Başkanlık Divanı üyesi ve Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, son günlerde bankalarla ilgili dikkat çeken bir paylaşımda bulunarak kredi kartı limitlerine ilişkin sert bir eleştiride bulundu. Destici, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, bankaların kredi kartı limitlerini keyfi bir şekilde düşürdüğünü iddia etti. Özellikle kredi kartı limitlerini 100.000 TL’den 99.000 TL’ye düşüren bankaları hedef alan Destici, bu uygulamanın haksız olduğunu savunarak, bu tür uygulamaları hayata geçiren bankaların kartlarının tamamen iptal edilmesi gerektiğini dile getirdi.
Destici’nin Manasız Çıkışı
Destici’nin bu çıkışı, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı ve farklı kesimlerden tepkiler aldı. Sosyal medya üzerinden özellikle ekonomik sorunlar yaşayan vatandaşlar, bu çağrıya olumlu ya da olumsuz birçok yorumla karşılık verdi. Bazıları, kredi kartı limitlerinin düşürülmesinin ekonomik istikrarsızlıkların ve enflasyonist baskıların sonucu olduğunu savunarak Destici’yi destekledi. Diğer bir kesim ise böyle bir yaklaşımın sorunları çözmek yerine daha da derinleştirebileceğini ifade ederek, bankacılık sektörünün işleyişine müdahale edilmesini eleştirdi.
Ancak, Destici’nin bu açıklamasına en dikkat çeken yanıt ünlü ekonomist Prof. Dr. Özgür Demirtaş’tan geldi. Sosyal medya platformlarında geniş bir takipçi kitlesine sahip olan Demirtaş, ekonomik meseleler ve politik gelişmelerle ilgili görüşlerini sık sık paylaşan bir isim. Destici’nin açıklamasına verdiği yanıt ise sosyal medyada hızla yayıldı. Demirtaş, paylaşımında şu ifadeleri kullandı:
Demirtaş’tan Sert Yorum
“Bunca işsiz varken, kendi çocuğunu meclise sokanların vatandaşlığı iptal edilsin.”
Demirtaş’ın bu yorumu, özellikle siyaset ve ekonomi kesimlerinde büyük tartışmalara yol açtı. Kimi çevreler, Demirtaş’ın sözlerini Destici’ye yönelik sert bir eleştiri olarak değerlendirirken, bazı yorumcular ise bu ifadenin daha genel bir sistem eleştirisi olduğunu ve siyasi nepotizmi hedef aldığını belirtti. Demirtaş’ın özellikle son yıllarda artan işsizlik oranlarına ve siyasi elitlerin yakınlarını önemli pozisyonlara getirmesine atıfta bulunduğu düşünülüyor.
Ekonomi dünyasında geniş yankı uyandıran bu tartışma, aynı zamanda toplumsal adalet ve eşitlik konularının yeniden gündeme gelmesine neden oldu. Özellikle Türkiye’de yüksek enflasyon, artan hayat pahalılığı ve işsizliğin etkileri, toplumda derinleşen ekonomik sorunlara işaret ederken, siyasetin bu tür ekonomik meselelerle nasıl başa çıkacağına dair tartışmalar da giderek alevleniyor.
Sosyal medya platformları üzerinden devam eden bu polemik, kamuoyunda geniş bir yankı bulurken, birçok kullanıcı da her iki tarafın açıklamalarına tepki gösterdi. Ekonomist Demirtaş’ın çıkışı, Destici’nin açıklaması kadar gündem oluştururken, kredi kartı limitleri gibi teknik bir konudan başlayan bu tartışmanın siyasi ve toplumsal boyutlar kazanması dikkat çekti.
Önümüzdeki günlerde, bu tartışmaların siyasi partiler ve ekonomik aktörler tarafından nasıl ele alınacağı merakla beklenirken, Türkiye’nin mevcut ekonomik durumuna dair farklı görüşlerin giderek daha sık ifade edilmesi ve politik alanda da tartışmaların artması bekleniyor. Bankacılık sektörünün ise bu eleştiriler karşısında nasıl bir tavır alacağı, kredi kartı limitlerine yönelik uygulamaların değiştirilip değiştirilmeyeceği henüz netlik kazanmış değil.
