Yalova’nın Kuzey AKKİM fabrikasında meydana gelen gaz sızıntısı, bölgenin deprem riski göz önüne alındığında ciddi endişelere neden oldu. Son yıllarda artan deprem uyarıları ve özellikle 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi sonrası yaşanan tehlikeli gaz sızıntısı riski, bölgede yaşayan halkı bir kez daha tedirgin etti. Özellikle Çiftlikköy’de yaşayan halk, geçmişte olduğu gibi benzer bir felaketin yaşanmasından korkuyor.
Geçmiş Felaketler Hatırlanıyor
17 Ağustos 1999’daki büyük deprem sırasında, AKSA fabrikasında meydana gelen tehlikeli gaz sızıntısı riski, bölge halkını ciddi şekilde etkilemişti. O dönemde Çiftlikköy’de yaşayanlar, olası bir gaz sızıntısı nedeniyle evlerini terk ederek çevredeki köy ve tepelere kaçmak zorunda kalmıştı. Bu olay, bölgede bulunan sanayi tesislerinin hem deprem hem de kimyasal sızıntı riski açısından büyük tehdit oluşturduğunu bir kez daha ortaya koymuştu.
Bölgenin Depremselliği ve Fay Hatları
Jeoloji uzmanlarının açıkladığı bilimsel verilere göre, Yalova ve çevresi deprem açısından yüksek risk taşıyan bölgeler arasında yer alıyor. Jeoloji Yüksek Mühendisi Osman Kendir, bölgedeki depremsellik ve fay hatları üzerine önemli uyarılarda bulunarak, Kuzey AKKİM ve çevresindeki sanayi tesislerinin olası bir Marmara depremi karşısında büyük tehlike altında olduğunu vurguladı.
Kendir’in açıklamalarında öne çıkan bilimsel veriler şu şekilde:
- 17 Ağustos 1999 depreminde meydana gelen yüzey kırıkları, Hersek Deltası ve Taşköprü’de sonlanmıştır. Ancak bu kırıklar, stresi tam olarak boşaltamayan düzensiz kılcal çatlaklar şeklinde oluşmuştur.
- Depremde 500 cm yanal yer değiştirme meydana geldiği göz önüne alındığında, bölgede stresin tamamen boşalmadığı ve ciddi bir riskin devam ettiği anlaşılmaktadır.
- MTA haritalarına göre, fabrika yapıları fay hatları boyunca yer almaktadır ve yüzey kırıkları bazı sanayi tesislerinin, özellikle AKSA’nın, içerisinde de işaretlenmiştir.
- Olası Marmara depreminde (Mw>7.0) Hersek-Taşköprü’den başlayarak Silivri açıklarına kadar olan fay hattının kırılması ve 500 cm yer değiştirme meydana gelmesi en muhtemel senaryolardan biridir.
- Marmara bölgesindeki jeolojik çökeller göz önüne alındığında, olası bir depremde yer ivmesinin en yüksek seviyede olacağı hesaplanmıştır.
Kimyasal Tehlike ve Bölgedeki Sanayi Tesisleri
Yapılan analizler, Altınova ve Taşköprü civarında bulunan fabrikaların tehlikeli kimyasal içeren bölümlerinin büyük bir risk altında olduğunu gösteriyor. Özellikle bu fabrikaların yer aldığı alanların aktif fay hatları üzerinde bulunması, olası bir depremde hem maddi hasara hem de kimyasal felaketlere yol açabileceğini düşündürüyor.
Kendir, “Yaşanacak bir Marmara depremi sadece İstanbul’u değil, aynı zamanda Yalova’yı da büyük ölçüde etkileyecektir. Deprem hasarlarının yanı sıra, kimyasal gaz sızıntısı gibi felaketlerle karşı karşıya kalınabilir,” diyerek sanayi tesislerinde alınması gereken önlemlerin aciliyetine dikkat çekiyor. Bu risklerin önlenmesi için fabrikaların tehlikeli kimyasal depolarının kademeli olarak daha güvenli alanlara taşınması gerektiğini savunuyor.
Deprem Master Planı İhtiyacı
Yalova İyi Parti İl Başkanı Osman Kendir, bölge yöneticilerine çağrıda bulunarak, acil bir “Deprem Master Planı” hazırlanması gerektiğini belirtti. Bu plan doğrultusunda hareket edilmesi, sanayi tesislerinin ve bölge halkının güvenliğini sağlamak adına atılması gereken önemli adımlar arasında yer alıyor. Kendir, bu planın vakit kaybetmeden devreye alınmasının, olası bir deprem felaketinin getireceği can ve mal kaybını önlemek adına hayati önemde olduğunu vurguluyor.
Yalova ve çevresinde bulunan sanayi tesislerinin, özellikle tehlikeli kimyasallar içeren bölümlerinin depreme dayanıklı hale getirilmesi ve riskli bölgelerden taşınması, hem bölge halkının hem de ülke ekonomisinin güvenliği açısından kritik bir önlem olarak öne çıkıyor. Jeoloji uzmanları, Marmara’da yaşanacak bir depremin Türkiye’nin bekası meselesi haline gelebileceğini belirtiyor.
Sonuç olarak, bölgenin deprem riski göz önünde bulundurulduğunda, gaz sızıntıları gibi kimyasal felaketlerin önüne geçmek için sanayi tesislerinin kimyasal depolarının acilen daha güvenli bölgelere taşınması gerektiği ve Yalova’nın depreme hazırlıklı olması için kapsamlı bir plan yapılmasının zorunlu olduğu açıkça ortada.