2/2275 esas sayılı Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’na havale edildi. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununda 17 maddede değişiklik yapan teklif hakkında CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan şunları aktardı:
Ötanazi mi Kısırlaştırma mı? Öldürmek mi Yaşatmak mı?
Becan, hayvanların korunmasına ilişkin Anayasa’mızda doğrudan bir hüküm olmasa da dolaylı da olsa tarım ve hayvancılığın kamu yararına değerler olarak belirten madde 45 ile madde 56’daki herkesin sağlıklı, dengeli ve yaşanılabilir, planlı bir çevrede yaşama hakkını düzenlemiş olmasını Devlete, hayvanların korunmasına yönelik yükümlülükler getirdiğini söyledi. Ayrıca Türkiye’nin bu konuda taraf olduğu uluslararası anlaşmaların bağlayıcılığını da dikkate alınması gereken bir diğer husus olduğunu belirten Becan, bu anlaşmaları kamuoyuyla paylaştı.
“(1) Deney ve Diğer Bilimsel Amaçlarla Kullanılan Omurgalıların Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi’ni 5 Eylül 1986 tarihinde, (2) Hayvanların Uluslararası Taşıma Sırasında Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi’ni 19 Mayıs 1989 tarihinde, (3) Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi’ni 18 Kasım 1999 tarihinde, (4) Yetiştirme Amaçlarıyla Muhafaza Edilen Hayvanların Korunması Hakkındaki Avrupa Sözleşmesi’ni 6 Haziran 2007 tarihinde ve (5) Kesim Sırasında Hayvanların Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi’ni 17 Eylül 2007 tarihinde imzalamıştır.”
Ötanazi mi Kısırlaştırma mı?
Bakanlığın işin maliyetini ve sorumluluğunu yerel yönetimlere yükleyip, işin içinde sıyrılamaya çalıştığını söyleyen Milli Savunma Komisyonu üyesi Tahsin Becan, tüm sahipsiz hayvanların “ötanazi” adı altında ucu açık ibarelerle öldürülmesini içeren teklifin en tartışmalı maddesine ilişkin de şu eleştirilerde bulundu:
“Her şeyden önce, teklifin bu şekilde yasalaşması halinde görülmemiş bir hayvan katliamı yaşanacaktır. Akla, mantığa ve vicdana sığmayan bu teklif, 2004’te yürürlüğe giren 5199 sayılı Kanunun 20 yıllık uygulaması dikkate alındığında neredeyse hiç uygulanmamış kısırlaştırma yönteminin bugüne kadar neden denenmediği açıklanmaya muhtaç bir sorudur. Ayrıca, kısırlaştırma yönteminin çevre ve insan sağlığı açısından en uygun çözüm olduğu, 2019’da tüm partilerin oybirliği ile yayımladığı “Hayvanların Haklarının Korunmasına İlişkin Meclis Araştırması Komisyonu Raporu”nda da ifade edilmişken neden şimdi terk edilmektedir? Kaldı ki üzerinde uzlaşılan 50 maddelik çözüm önerileri olan söz konusu raporun, yasa teklifi hazırlığında dikkate alınmamasının, iktidarın ve mensubu vekillerinin sorunu çözme iradesinde olmadığının ve politik tercihlerinin öldürmek mi yaşatmak mı olduğunun cevabıdır.” dedi
Geri Dönülmez Sonuçları Olacak
CHP Yalova Milletvekili Tahsin Becan, 5199 sayılı Kanunun mevcut eksikleri giderilmesi beklenirken, geri dönüşü olmayan hayvan katliamları ile altından kalkılamayacak yeni çok büyük sorunlar doğuracağı tespitini yaparak son olarak şunları aktardı:
“Örneğin sahipsiz hayvan popülasyonunun kontrol altına alınması adına üretim, satış ve ithalat yasağına dair bir değişiklik neden yasa teklifinde bulunmamaktadır? Neden su canlıları ile kara hayvanlarının avcılığa karşı korunmasına ilişkin hiçbir iyileştirme içermemektedir? Yine, halihazırda var olan hayvanların kullanıldığı kara ve su sirkleri ile parklarının kapatılmamasının da, teklifin büyük bir kusuru olduğunu da belirtmek gerek” dedi.